İktidar, ortak amaçlara dönük meşrulaştırılmış yükümlükleri yerine getirmeyi temin etme, bunu kabul etmeyenler hakkında yaptırımlara başvurma yeteneği olarak tanımlanır. Politik bilimde ise iktidar, devlet yönetimini elinde bulunduran politik güç karşılığında kullanılır. Tarihsel süreç içeri-sinde politik gücün kaynağı ve iktidara ulaşma yöntemleri her zaman tartışılmıştır. Sünni anlayışta iktidarın kaynağı naklidir, icmadır. İktidarı elde etmenin yolu vardır: (a) seçim, (b) atanma, (c) kahr ve istila/yani darbedir. Tarihsel duruma ve işleyişe atıf yaparak seçim ve atanma usulüne ilişkin bir ön açıklama yapacağız. İcma ve rızaya dayalı anlayışın kuvvet ve kılıca dönüşmesi ve bu yolun din-selleştirilmesi meselesini tartışacağız. Tartışmak istediğimiz konu, kılıç, cebir ve şiddet yoluyla veya bunun bir türü olan baskı ve tahakküm düzeneğiyle ülke yönetimine el koyma, yani kahr ve istiladır. İktidarı elde etmenin araçlarının ve usullerinin değiştiği tarihi zeminde kuvvet, baskı ve tahakküm düzeneğiyle farklı fikri ve siyasi düşünceleri tasfiye ederek yönetime hâkim olma yöntemi de kahra ve istilanın / darbenin bir türüdür. Bu makalede (a) iktidar gücünü hayatın her alanına yayarak temel hak ve özgürlükleri ihlal etmek, imtiyaz alanları oluşturarak hak arayışını ve hukukun işleyişini en-gellemek; (b) iktidar eliyle hukuku ve iktisadi alanı tekelleştirerek tahakküm ve baskıyı derinleştir-mek, (c) söz söyleme, kendini ifade etme ve eleştirme hakkını yok ederek toplumu belli kalıplara sokmakta dolaylı darbe olarak tanımlanmaktadır. Kahr ve istila yoluyla iktidarı elde etmenin açık ve dolaylı türleri İslâm dünyasının en geniş tabanını oluşturan Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat anlayışını be-nimseyen devletler ekseninde tartışılmaktadır.

Power is defined as the ability to ensure the fulfilment of legitimised obligations to-wards common goals and to impose sanctions on those who refuse to do so. In political science, power is used for the political power that holds the state administration. Throughout history, source of political power and methods of attaining power have always been debated. In the Sunni understanding, source of power is transmission, agreement. Ways to obtain power: (a) election, (b) appointment, (c) conquest and invasion, i.e. coup d'état. We will make a preliminary explana-tion of the method of election and appointment by referring to historical situation and function-ing. We will discuss the transformation of understanding based on agreement and consent into force and sword and religiousisation of this way. The subject we wish to discuss is the seizure of power through the sword, force and violence, or through a form of oppression and domination, i.e. force and invasion. In historical background where the means and methods of obtaining pow-er have changed, method of dominating government by eliminating different intellectual and po-litical thoughts through force, oppression and domination is also a type of coup d'état. In this arti-cle, (a) violating fundamental rights and freedoms by spreading the power of power to all areas of life, preventing the pursuit of rights and the functioning of the law by creating areas of privilege; (b) deepening domination and oppression by monopolising the law and economic sphere with the hand of power, (c) putting society into certain patterns by destroying the right to speak, express oneself and criticise is defined as indirect coup. The explicit and indirect forms of seizing power through force and invasion are discussed on the axis of the states that adopt the Ahl al-Sunnah wa'l Jama'at understanding, which constitutes the widest base of the Islamic world.